Dostlar
Sanmayın yemekteyim orucumu
Filistin'de seferiyim
Yanmış bir çocuk cesedi
Nasıl da andırıyor
Evde bıraktığım çocuğumu
Dostlar
Sanmayın yemekteyiz orucumuzu
Bosna'da seferiyiz
Dudaklarımızda donmuş ıslıklar
Kulaklarımızda taze çığlıklar
Mostar'da Nevesinje'de katledilenleri gizleyemiyor
Borisavac'taki Yetmiş Dokuz metrelik
Doğal yarıklar
"Marina"kabus görmekteydi
Tam On Bir Bin Otuz Üç metreden
Bosnalı hamile bir kadın düşmekteydi
Bebek kurtulacak Marina'da kalacak
Bosnalı anne ölecekti
Borisavac'taki Yetmiş Dokuz metrelik
Doğal yarıklar
Yanmış parçalanmış cesetleri
Kusar, kusar, kusar
Günlerden belki Salı belki Pazartesi
Ne fark eder
Kabusunda Marina
Borisavac diye sayıklar
On Bir Bin Otuz Üç metreden duyulur sesi
Dostlar daha dün
Sanmayın yemekteydik orucumuzu
Bir Siu kampında seferiydik
Soykırımın tam içinde
Yaralı Diz'deydik
Dostlar daha dün
Cezayir'deydik
1830 Yılıydı
Fransız Kolonisi'ne geçiyor Cezayir
Şehit olmamız yakındı
Bir o kadar da
Yaralı Diz'deydik
Siu'nun Oscar'ı
Reddediş biçimindeydik
Dostlar
Biz hiç bir zaman yemedik orucumuzu
Her an her yerde seferiydik
Hiroşima'da Nagazaki'de Japonduk
Küba'da Bolivya'da Ernesto
Beyaz adamlar hiç bir zaman
İnmediler atlarından
Vahşetin içinden geçtiler
Sabrın sınırlarını zorladılar
Kan damlıyordu atlarının kanatlarından
Irak'ta Şii olduk Sünni olduk
Kerkük'te Türkmen
Ne yalan söyleyeyim
Birbirimizi de öldürdük
Yerden yere vurduk
Saddam'ı sevmedik lakin
Heykellerini biz dövmedik
Bir hesap yaptık
Yanlış hesap Bağdat'tan dönmeliydi
Yanlış hesap yaptık
Yanlış hesap Bağdat'tan dönmeyecekti
Öyleyse ana gibi yar
Bağdat gibi diyar da olmamalıydı
Bağdat'ın anası ağlıyor
Bağdat'ın anası ağladı
Şu söz yerinde kaldı
"Ağlarsa anam ağlar
gerisi yalan ağlar"
Dostlar
Biz hiç bir zaman yemedik orucumuzu
Her an her yerde seferiydik
Şairdik elhamdülillah
Olmayan adaletin neferleriydik
Ne kurşun sıktık
Ne tüfek omuzladık
Ne İtalyan mayını olduk
Kalleşçe patladık
Madımak'ta tam Otuz Altı kişiydik
Sırat köprüsünden atladık
Şair olmasak
Kurtuluş Savaşı olurdu bizlerden olsa, olsa
Destan olmak yakışırdı yani
Kağnı Komutanı anneler olurduk her birimiz
Veyahut da en masumundan çocuklar
Baba olsa kimimiz
Kuvvacı babalar olurdu
Damat Ferit'ler değil
Her biri çoktan şehit
Yoksa, yoksa
Her birimiz sınırları kanla çizilmiş
Mazlum devletler miyiz?
Zira her an her yerde seferiydik
Olmayan adaletin neferleriydik.
Dostlar
Biz hiç bir zaman bozmadık orucumuzu
Her an her yerde seferiydik
Kusurlarımız bize ait
Kimimiz Mustafa Kemal'dik
Dolmabahçe'de o balıkçı barınağında
Kuvvacı balıkçı kurardı iftar soframızı
Kaldırırdı kadehini Mustafa Kemal
Rakıyla beyaz leblebiyle
Öderdik Allah’a borcumuzu
Kimimiz Yakup'tuk
Çağrılmadık
Hiç gelmedik
Çağrılsak da zaten gelmeyecektik
Gelecek olsak
Zaten çağrılmayacaktık
Edip Cansever'dik çoğu zaman
Kuyudaki suyla açtık orucumuzu
Dostlar
Bir şairin yerine koyarsanız kendinizi
Seferilik bulaşır
Gayrısı
Olmayan adaletin neferlerisiniz
Sıkıysa tutun orucunuzu
Bir kadeh rakı
Yanında beyaz leblebi
Mustafa Kemal'le kadeh tokuşturur
Evrenle bütünleşirsiniz
Yakup olur, kuyuda yaşar
Hiç çağrılmadığınız yerlere gidersiniz
Bir garip Orhan Veli ölür,
Dalgacı Mahmut yüzünü buruşturur
Düşer elinden boyası, fırçası
Şairce ödersiniz
Allah’a olan borcunuzu
Naci ELMALI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder