24 Ekim 2012 Çarşamba

Dört Gecem

      


Ne nefesti aldığımı sandığım ciğerlerime
Ne de sevgiydi yüreğimde tattığım!
Hep yabancımdı yakınımdakiler
Kulaklarım tüm seslere sağır
Tüm gördüklerime kördü gözlerim
Güneşli gündüzlerin karanlığında
Tek ağlayan Neptün’dü yalnızlığıma; ıslaktı gecem.

Sonra sen geldin olağandışılıkların içinden
Tanışmamız alfabetikti seninle
Radyolink sesler döküldü ardından kulaklarımıza
Kurşun gibi ağırdılar…
Torbasında parmak izlerini bırakıp gittin acı bademlerin
Mevsimler ötesine gittin; yalnızdı gecem.

Hiçbir şey yerli yerinde değil
Bir yerlerde geceler savaş
Gündüzler barıştı başka yerlerde
Hangimiz inanırdık söyleseler
Ankara’da, karlarda öpüşeceğiz seninle
Ve bir sabah, tenimde terin kurumadan daha
Yağmurlarla uğurladım seni; kupkuru gecem.

Şimdi 
Güneşli gündüzlerim gelmekte seninle beraber
Gecelerimde dolunay beyazlığı
Her nefeste sensin içime dolan
Hep seninsin gözlerimin gördüğü
Az kaldı, çok az kaldı
Güneş gibi doğacaksın şehrime
Ama bu kez batıdan; aydınlık gecem.

Muharrem DOĞAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder